Risk Yönetimi & Hukuki Strateji 

Risk Yönetimi & Hukuki Strateji 

Tercan Avukatlık, bir uyuşmazlığı yalnızca ortaya çıktığı anda değil, çoğu zaman ortaya çıkmadan önce okumayı hedefler. Risk yönetimi; hukuki sürecin pasif bir parçası değil, tüm süreci yöneten ve şekillendiren aktif bir mekanizmadır. Bazı durumlarda bir dava açılmadan önce yapılan bir hamle, açılmış bir davanın bir yılda sağlayamayacağı etkiyi yaratabilir. Bazı süreçlerde ise “hiçbir şey yapılmaması”, yapılacak yanlış bir şeyden daha güçlü ve stratejik bir karardır. İşte bu nedenle risk yönetimi, salt “önlem alma” değildir. Bu, pozisyon kurma – kontrol sağlama – güç dengesi oluşturma sanatıdır.


1) Risklerin Erken Tespiti

Her uyuşmazlık görünür risklerle başlamaz. Çoğu zaman risk, müvekkilin anlattığı olayın arkasında saklıdır:

  • Bir mesajın yanlış anlaşılması,

  • Bir tanığın pozisyon değişikliği,

  • Bir alacak davasının perde arkasındaki aile içi çekişme,

  • Bir boşanma davasının içinde biriken ceza şikâyeti potansiyeli,

  • Yönetim kurulu karar defterindeki küçük bir eksiklik,

  • Bir sözleşmedeki belirsiz bir madde,

  • Bir tapu işleminin yıllar önce eksik yapılmış olması,

  • Bir soruşturma dosyasında hâlâ fark edilmemiş bir tanık beyanı…

Risk yönetiminin ilk aşaması, tüm bu görünmeyen unsurları yakalayıp analiz etmektir. Tercan Avukatlık, dava açılmadan önce risk haritası çıkarır: Kim ne yapabilir, hangi delil nerede hata verir, hangi beyan neyi tetikler, süreç nasıl evrilebilir? Bu analiz, davanın kaderini daha başlamadan belirleyen en kritik aşamadır.


2) Stratejik Senaryo Planlaması: Tek Bir Plan Asla Yetmez

Hukuki süreçler satranç gibidir: tek hamlelik oyun yoktur. Bu nedenle her dosya için birden fazla senaryo hazırlanır:

  • Hızlı müdahale planı: İvedi tedbir gerektiren durumlarda, zaman kaybetmeden devreye alınır.

  • Kademeli savunma planı: Sürecin seyrine göre aşama aşama aktive edilir.

  • Karşı tarafın hamlelerine göre senaryo: Rakibin agresif ya da pasif tutumuna göre farklı tepkiler hazırlanır.

  • Delil yönetimi stratejisi: Hangi delil ne zaman kullanılmalı, hangisi bilinçli olarak bekletilmeli?

  • Müzakere senaryosu: Çatışma masaya taşındığında, hangi koşullarda anlaşmaya gidilir, hangi noktada masadan kalkılır?

  • Kriz planı: Ani gelişmelere karşı yedek pozisyonlar oluşturulur.

Bu senaryoların amacı; davanın sadece “savunulması” değil, davanın yönetilmesidir.


3) Zamanlama & Hamle Sırası: Sürecin Nabzını Tutmak

Her süreçte kaybettiren iki şey vardır: Yanlış zamanlama ve gereksiz acele. Bazı süreçlerde hemen dava açılır; bazı süreçlerde ise bilinçli bir bekleme, karşı tarafın pozisyonunu zayıflatır. Bazı dönemlerde agresif strateji gerekir; bazı dönemlerde ise sakin bir ilerleyiş, en yüksek etkiyi yaratır. Zamanlamanın bu kadar önemli olmasının nedeni, her hamlenin başka bir alana etkisi olmasıdır:

  • Bir ceza şikâyeti, aile davasındaki konumu dönüştürebilir.

  • Bir boşanma davası dilekçesi, ticari tazminat davasında tarafların ifadelerini şekillendirebilir.

  • Bir tapu davasında elde edilen rapor, ceza dosyasında “fiilî delil” niteliğinde kabul edilebilir.

  • Bir müzekkere, diğer dosyada ortaya çıkmamış bilgiyi açığa çıkarabilir.

  • Bir tanığın sözleri, başka bir mahkemede pozisyon kaybına neden olabilir.

Zamanlama doğru yönetildiğinde; kontrol sizdedir, refleks karşı taraftadır ve refleksler tahmin edilebilir.


4) Delil ve Bilgi Senkronizasyonu: Her Delil Her Yerde Aynı Etkiyi Yaratmaz

Risk yönetimi delil yönetiminden ayrı düşünülemez. Bir dosyada kullanılan bir delil, diğer dosyada avantaj yaratabilir ya da tam tersi zarar doğurabilir.

Bu nedenle:

  • Delillerin hangi dosyada önce kullanılacağı,

  • Hangi tanığın hangi mahkemede nasıl konumlandırılacağı,

  • Beyanların hangi aşamada verilmesinin daha etkili olacağı,

  • Hangi bilginin hangi sürece taşınmaması gerektiği,

  • Hangi teknik raporun hangi uyuşmazlığa uygun olduğu,

özel olarak planlanır. Amaç; süreçler arasında çatışma yaratmadan bütünlük oluşturmaktır.


5) Sürecin Tamamının Kontrolü: Yönetim > Takip

Dava takibi herkesin yapabileceği bir iştir. Çoklu dosya yönetimi ise kontrol, öngörü, koordinasyon ve soğukkanlı strateji gerektirir.

Bu nedenle Tercan Avukatlık:

  • Tüm süreçleri tek merkezden yönetir.

  • Her adımı etkisine göre sınıflandırır.

  • Gerektiğinde uzmanlarla temas kurar (bilirkişiler, mali danışmanlar, teknik uzmanlar).

  • Süreç boyunca pozisyonu sürekli güçlendirir ve kontrolü elinde tutar.

  • Müvekkile düzenli ve stratejik bilgi akışı sağlar.

Müvekkilin amacı davayı kazanmak ise aksiyon süreci kaybetmemektir ve süreç kaybedilmediğinde sonuç gelir.

 

Dava stratejisi, uyuşmazlık çözüm stratejisi, dava avukatı, davanın tüm yönleri ile analizi, dava takip avukatı, risk analiz avukatı